Boşanma davasında kadının hakları pek çok alt başlık altında incelenmektedir. Maddi ve manevi tazminat hakkı başta olmak üzere yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, mal rejiminden doğan haklar ve çocuk için iştirak nafakası hakkı gibi süreçler söz konusudur. Daha detaylı bilgi için kanun metnine buradan erişebilirsiniz. Bunların dışında;
- Kadının velayet hakkı
- Mehir hakkı
- Ziynet eşyası alacağı hakkı
- Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı
- Boşanan kadının soy adı
- Kendi eşyalarını talep etme hakkı
- Ortak konutun eşlerden birine tahsisi
- Tedbiren çocuğun velayetini talep etme hakkı
- Koruyucu tedbir uygulanmasını talep etme hakkı şeklinde sıralanmaktadır.
Koruyucu Tedbirlerin Uygulanmasını Talep Hakkı
Bu süreçte 6284 sayılı kanundan kaynaklanan koruyucu tedbir uygulanmasını talep etme hakkı, aile bireylerinin korunmasını amaçlar. Ayrıca kadına yönelik şiddetin önlenmesi için böyle bir hak tanınmıştır. Söz konusu kanunla beraber boşanma davasında çocuğa ya da kadına karşı bir şiddet eylemi olması sebebiyle mahkemeden tedbir uygulanması talep edilebilir. Rahatsız etme, tehdit, fiziksel şiddet ve takip gibi durumlar şiddet eylemi kabul edilir.
Boşanan Kadının Soy İsmi
Kural olarak boşanan kadın evlenmeden önceki soy adını tekrar almaktadır. Fakat kadının boşandığı eşinin soy ismini kullanmak için herhangi bir menfaati söz konusu ise ve bu durum eşine zarar vermeyecekse mahkeme tarafından eşinin soy ismini taşımasına onay verilebilir.
Eşyalarını Talep Etme Hakkı
Boşanma davasında kadının hakları arasında kendi eşyalarını talep etme hakkı da bulunur. Evlenirken ortak yaşam alanına getirilen eşyalar veya çeyizler bu süreçte istenebilir.
Aile Konutu Şerhi Konulmasını Talep Etme Hakkı
Aile konutu, evliliğin devam ederken eşlerin ortak yaşadığı ev olarak tanımlanır. Konutun şerhi ise eşlerden birinin herhangi bir izne ihtiyaç duymadan tapuya giderek konut üzerinde kiralama, satış ve devir gibi şerh koydurma işlemidir. Bu aşamada sunulması gereken belgeler ise aşağıdaki gibidir;
- Başvuran eşin nüfus cüzdanı
- Aile konutu olduğuna dair belge
- Aile konutu şerh dilekçesi
- Nüfus kayıt örneği
- Evlilik cüzdanı
Ortak Konutun Eşlerden Birine Tahsisi Süreci
Ayrılık ya da boşanma davasının açılması halinde hakim eşlerin mal yönetimi, geçimi, çocukların korunma ve bakımı gibi konularda önlemler almaktadır. Türk Medeni Kanununun 169. maddesinde ye alan bu hüküm ile beraber hakim, konutun taraflardan birine yani kimin evde kalacağına karar vermektedir. Bu karar bireysel olarak verilmemekle beraber ayrıntılı bir dilekçe yazılması gerekir. Eşlerden birine ortak konutun tahsisi sürecinde tarafların ekonomik durumu, boşanma nedenler, eşlerin sosyal durumu ve ortak çocuğun menfaati gibi kriterler göz önünde bulundurulur.
Kadının Velayet Hakkı
Boşanma davasında kadının hakları sürecinde velayet hakkı da önemlidir. Kadınlar en fazla çocukları için telaşlanırken bu durum genelde annelik içgüdüsü ile gerçekleşir. Halk arasında mahkemelerin çocuğun velayetini genelde anneye verdiğine dair yaygın bir görüş vardır. Fakat velayet durumu birden fazla kritere bakılarak ele alınır. Çocuğun kimin yanında kalmak istediği, çocuğun eğitimi ve genel sağlık durumu hakim tarafından ele alınmaktadır.
Çocuk ile İlişki Kurma Hakkı
Baba veya annenin velayetinde olmayan çocuk ile kişisel ilişki kurmayı isteme hakkı vardır. Boşanma davası sırasında velayeti kendisine bırakılmayan veya boşanma davası sonucunda velayet bırakılmayan kadının böyle bir hakkı bulunmaktadır.
Tedbiren Çocuğun Velayetini Talep Etme Hakkı
Süreç devam ederken hakim tarafından uzman görüşü alınmaktadır. Bu süreçte velayeti tedbiren eşlerden birine bırakabilir. Kadın ise dava sürecinde çocuğun tedbiren velayetini isteme hakkına sahip olmaktadır. Dilekçe yazılarak talep edilebilir.
Mal Rejiminden Doğan Haklar
Eşlerin evlilik sürecinde sahip olduğu mallar, mal rejiminden doğan haklara tabi tutulmaktadır. Fakat bu haklar boşanma davasıyla birlikte istenmez. Mal rejiminden doğan hakların talebi için ayrıca bir dava açılması gerekir. Malların tasfiyesi ve davanın görülmesi için de boşanma kararının kesinleşmesi şarttır. Teknik ve hukuki bilgi gereken bir dava olmakla beraber mutlaka tecrübeli bir avukattan destek alınmalı ve takip edilmelidir.
Mehir Hakkı
Boşanma davasında kadının hakları arasında mehir hakkı da bulunur. İslam hukukuna göre olası bir boşanma gerçekleşmesi halinde erkeğin kadına vermeyi taahhüt ettiği mala, altına veya paraya mehir adı verilir. Mehir alacağının geçerli sayılabilmesi için taraflarca imzalanmış veya yazılı şekilde yapılması şarttır.
Ziynet Eşyası Alacağı Hakkı
Boşanma davasında kadının hakları konusunda ziynet eşyası alacağı hakkı çokça merak edilir. Boşanma davasıyla birlikte veya ayrı bir dava şeklinde bu hak talep edilebilir. Fakat ziynet eşyası alacağı hakkı aynı dava içerisinde talep edilecekse boşanma davası harcının dışında ziynet eşyası bedelinin nisbi harcının mahkemeye ödenmesi gerekmektedir. Düğünde kendisine takılan ve sonrasında iradesi dışında alındığını kanıtlayan kadın bu süreçte ziynet eşyası alacağı hakkına sahiptir.
Manevi ve Manevi Tazminat Hakkı
Günümüz boşanma davalarında kadının en çok kişilik haklarına müdahale söz konusudur. Bu yüzden kusurlu eşten manevi tazminat talep etme hakkı bulunur. Boşanma davasında kadının hakları içerisinde maddi tazminat hakkı da yer alır. Kadın erkekten daha az kusurlu ya da kusursuz ise talep edilecek tazminat miktarı açıkça belirtilmeli ve mahkemeye dilekçe olarak sunulmalıdır.
İştirak Nafakası Hakkı
Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından çocuğun ergin oluncaya kadar ödenen nafakaya iştirak nafakası adı verilir. Velayeti kendisine verilmeyen taraf yükümlü sayılır. Ayrıca kadın bu süreçte dilekçe hazırlar ve nafakanın miktarını da dilekçede belirtir.
Yoksulluk Nafakası Hakkı
Boşanma davasında kadının hakları konusunda yoksulluk nafakası da talep edilebilir. Boşanma sonrasında kadın yoksulluğa düşecekse dilekçe yazılır ve yine dilekçede talep edilecek miktar açıkça ifade edilir.
Çocuk için Tedbir Nafakası Hakkı
Boşanma davası devam ederken velayeti tedbiren almış olan taraf, çocuk için tedbir nafakası talep edebilir. Bu süreçte çocuğun ihtiyaçları, bakımı ve barınması için ihtiyaç duyulan tutarın ödenmesi gerekir. Hakim, velayeti bıraktığı kişiyi tespit ederken aynı süreç içerisinde velayeti kendisine verilmeyen taraf için nafaka ödemeye hüküm kararı verir. Kadın da nafaka tutarını belirterek bu hakkını kullanabilir.
Tedbir Nafakası
Boşanma davasında kadının hakları incelenirken tedbir nafakasının da önemli bir yere sahip olduğu unutulmamalıdır. Ayrılık davası açıldıktan sonra hakim tarafından eşlerin mal yönetimine, barınmasına, geçim durumuna ve çocukların bakımına yönelik aldığı geçici önlem olan tedbir nafakası için dilekçe ile başvuru yapılır. Bu dilekçede tedbir nafakası tutarı açıkça ifade edilmelidir.
Boşanma davalarında kadınların süreci takip etmesi adına avukat tutması zorunlu değildir. Fakat bu tür davalar her zaman hukuki bilgi ve teknik takip gerektirir. Ayrıca boşanma davasında kadının hakları da bilinmelidir. Maddi ve manevi anlamda kayıp yaşamamak için mutlaka avukat ile takip yapılmalıdır. Bazen bireyler adliyede dava dilekçesi yazarak boşanma davası açmaktadır. Fakat dava dilekçesi bu tür davalarda en önemli aşamadır ve herhangi bir eksiklik yaşanmamalıdır. Haliyle boşanma davaları için alanında uzman boşanma avukatından destek almak çok önemlidir. Konuyla ilgili bizimle iletişime geçebilir ve merak ettiğiniz her konuda bilgi talep edebilirsiniz.