Evlilik birliği içinde edinilen mallar ve bu mallar üzerindeki tasarruf yetkisi, özellikle boşanma süreci veya eşler arası uyuşmazlık dönemlerinde oldukça hassas bir konu haline gelmektedir. Sıkça karşılaşılan sorulardan biri de “Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” sorusudur.

Bu makalede, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde eşler arası mülkiyet rejimleri, eş rızası olmadan satışın mümkün olup olmadığı, eşin hissesini satması, boşanma sürecinde mal devri ve bu gibi durumlarda başvurulabilecek hukuki yollar detaylı şekilde incelenmektedir.

Mal Rejimleri Nedir? Edinilmiş Mallara Katılma

Türk Medeni Kanunu’na göre eşler, aksi bir mal rejimi sözleşmesi yapmadılarsa “edinilmiş mallara katılma” rejimine tabidir. Bu rejime göre:

• Evlilik süresince elde edilen taşınmazlar,
• Ücret gelirleriyle alınan menkul veya gayrimenkuller,
• Sosyal güvenlik ve tazminat gelirleri (kıdem tazminatı gibi),
• Ortak yatırımlar ile alınan tüm varlıklar,

edinilmiş mal sayılır ve boşanma durumunda her iki eş de bu mallarda hak iddia edebilir.

Bu durum, evde yalnızca bir eşin adı yazıyor olsa bile, diğer eşin yasal hakkı olduğu anlamına gelir. Özellikle aile konutu şerhi tapuya konulmuşsa, eşin rızası olmadan satış işlemi hukuken mümkün değildir.

Aile Konutu Şerhi Nedir, Nasıl Koruma Sağlar?

Aile konutu, eşlerin birlikte yaşadığı ve hayatlarını sürdürdükleri ana ikametgah olarak tanımlanır. Tapuda yalnızca bir eşin ismi yazıyor olsa bile, diğer eşin izni olmadan bu konutun satılması, devredilmesi veya ipotek verilmesi geçersiz sayılır.

Eğer diğer eşin izni olmadan satış yapılırsa, mağdur olan eş şu haklara sahiptir:

• Tapu iptal ve tescil davası açmak
• Satış işleminin iptali için mahkemeye başvurmak
• Tapuya aile konutu şerhi konulmasını talep etmek
• İhtiyati tedbir kararı aldırmak

Bu nedenle, evlilik süresince aile konutu olan taşınmazların tapusuna “aile konutu şerhi” konulması, özellikle boşanma veya mal kaçırma durumlarında ciddi koruma sağlar.

Eşin Kendi Hissesini Satması Mümkün mü?

Eğer taşınmaz eşler arasında paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıysa, yani her eşin %50 hissesi varsa, eşlerden biri yalnızca kendi hissesini satabilir. Fakat, ortak malik diğer eşin onayı olmadan tüm taşınmazı satamaz.

Bu durumda diğer eşin sahip olduğu haklar şunlardır:

• Satışa konu olan pay üzerinde önalım hakkı kullanabilir.
• Ortaklığın giderilmesi davası açarak taşınmazın satılmasını veya bölünmesini talep edebilir.
• Şufa (ön alım) davası açarak, üçüncü kişiye satılan hisseleri satın alabilir.

Boşanma Sürecinde Eşin Mal Kaçırması ve Yasal Önlemler

Boşanma süreci boyunca, Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi? Ya da Eşim benden mal kaçırıyor ne yapmam lazım gibi sorular sıkça yaygındır, taraflardan biri diğerinden mal kaçırmak amacıyla mülklerini üçüncü kişilere devretmeye veya değerinin altında satış yapmaya kalkabilir. Bu durumda mağdur eşin başvurabileceği en güçlü yasal araçlardan biri tasarrufun iptali davasıdır.

Buna ek olarak:

• Aile mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı alınarak taşınmazın devri engellenebilir.
• Yargıtay kararlarında mal kaçırma amaçlı yapılan satışların geçersiz sayıldığı birçok emsal karar bulunmaktadır.
• Türk Medeni Kanunu Madde 241 gereğince, diğer eşin haklarını zedelemeye yönelik tasarruf işlemleri dava yoluyla iptal edilebilir.

Emsal Karar: Mal kaçırmaya yönelik yargıtay kararları

Birçok Yargıtay kararında, eşin boşanma sürecinde taşınmazı üçüncü kişiye satması durumunda satışın muvazaalı (hileli) olup olmadığı araştırılmakta, eğer satış gerçek değilse tapunun iptali mümkün olmaktadır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/3456 E., 2018/5672 K. sayılı kararında; eşin boşanma davası açıldıktan kısa bir süre sonra taşınmazını kız kardeşine satmış olması, rayiç bedelin çok altında satış yapılması ve satıştan sonra aynı evde oturmaya devam etmesi gibi durumlar muvazaa kabul edilerek tapu iptaline karar verilmiştir.

Ortaklık Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası

Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi? gibi bir çok soruda karşılaşılan bir diğer durum ise, Eğer taraflar ev üzerinde anlaşamıyor, biri satmak istiyor ve diğeri istemiyorsa; çözüm yolu ortaklığın giderilmesi davasıdır. Bu dava sayesinde mahkeme:

• Taşınmazın satışını gerçekleştirerek bedeli taraflar arasında paylaştırır,
• Uygunsa fiziksel bölme (ayırma) kararı verir.

Bu dava çoğu zaman satış yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi şeklinde neticelenir. Ancak aile konutu şerhi varsa, mahkeme bu faktörü göz önünde bulundurur ve taraflardan birinin mağdur edilmemesine dikkat eder.

Evin Satılması İçin Zorlama veya Baskı Hukuken Geçerli midir?

Bazı eşler, diğer eşi evin satışı konusunda baskı altına alabilir veya “ev benim adıma kayıtlı, istediğimi yaparım” diyebilir. Bu tür ifadeler hukuken geçerli değildir. Özellikle aile konutu olması durumunda, tapu sahibinin kim olduğu fark etmeksizin diğer eşin rıza ve onayı olmadan satış yapılamaz.

Bu nedenle, mağdur edilen eşin şu hakları vardır:

• Satışı mahkemeden iptal ettirmek
• Evin değerinin tespiti ve hak ettiği oranda pay alma
• Ayrıca manevi tazminat davası açmak

Eşin Haberi Olmadan Ev Satılır mı?

Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi? sorusu ile birlikte. Evlilik birliği içinde edinilmiş bir taşınmaz, eşlerden sadece birinin üzerine kayıtlı olsa bile, bu mal genellikle “edinilmiş mal” kapsamında değerlendirilir. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine göre, eşlerin birlikte yaşadığı konutun satışı veya devri gibi işlemler, diğer eşin açık rızası olmadan geçerli sayılmaz. Bu nedenle, eşin haberi olmadan aile konutu niteliğindeki bir evin satılması, hukuken mümkün olsa da, tapuda yapılan işlemin iptali talep edilebilir.

Tapuda Tek Kişi Görünüyorsa Diğer Eşin Hakkı Var mı?

Tapu kaydında yalnızca bir eşin ismi yer alıyor olabilir. Ancak bu durum, diğer eşin mal üzerinde hiçbir hakkı olmadığı anlamına gelmez. Eğer taşınmaz, evlilik süresince edinilmişse, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca her iki eşin de katkı oranına bakılmaksızın bu mala ortak hakkı doğabilir. Bu nedenle, tapu kaydının kimde olduğu kadar, malın nasıl ve ne zaman edinildiği de önem taşır.

Tapuya Tedbir Koydurmak Ne İşe Yarar?

“Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” sorusu ile birlikte eşin dava süreci boyunca satış yapmasını etkileyecek bazı unsurlar bulunmaktadır. Boşanma davası açıldığında ya da eşlerden birinin mal kaçırma şüphesi oluştuğunda, taşınmazlar üzerinde tasarrufun önlenmesi adına tapuya “tedbir” koydurulabilir. Bu işlem, mahkeme kararıyla yapılır ve ilgili taşınmazın satılması ya da devri gibi işlemlerin geçici süreyle engellenmesini sağlar. Böylece eşlerden biri, malvarlığını üçüncü kişilere devrederek diğer eşin yasal haklarını zedeleyemez.

Ortak Malda Eşim Satmak İstiyor, Ben İstemiyorum

Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?Eşler arasında ortak mülkiyet söz konusuysa, bir eşin tek başına taşınmazı satması veya devretmesi mümkün değildir. Paylı mülkiyette ise her eş kendi hissesini satabilir; fakat taşınmazın tamamının satışı için tüm maliklerin onayı gereklidir. Eşlerden biri malı satmak isterken diğeri buna karşı çıkıyorsa, aralarında uzlaşma sağlanamadığında çözüm mahkemeye başvurarak ortaklığın giderilmesini talep etmek olabilir. Bu süreçte, tarafların haklarının korunması açısından hukuki destek alınması oldukça önemlidir.

Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi? Bu soru, özellikle aile konutu üzerinde hak sahibi olduğunu düşünen ama tapuda ismi olmayan bireyler tarafından sıkça sorulmaktadır. Türk Medeni Kanunu’na göre, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın satışı için eşlerin ortak rızası şarttır. Dolayısıyla sizin onayınız olmadan yapılan bir satış işlemi hukuka aykırı olabilir.

Boşanma sürecinde ya da evlilik devam ederken eşlerin en çok endişe ettiği konulardan biri de “Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” sorusudur. Bu noktada evin tapuda kimin adına kayıtlı olduğundan çok, taşınmazın aile konutu olup olmadığı önem kazanır. Aile konutu şerhi konulmuş bir taşınmaz, diğer eşin rızası olmadan devredilemez.

Eğer tapuda yalnızca eşinizin adı yazılıysa bile “Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” sorusunun cevabı net değildir. Çünkü evlilik içinde edinilmiş mallar rejimi geçerliyse ve söz konusu taşınmaz aile konutuysa, siz de bu mülkte söz sahibisiniz. Satış işlemi sizin açık rızanız olmadan geçersiz sayılabilir.

“Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” endişesi taşıyan birçok kişi, tapuda adının yer almamasından dolayı haklarını kaybettiklerini düşünmektedir. Oysa kanunlar, evlilik birliğini ve aile konutunu koruyucu nitelikte düzenlemeler içermektedir. Özellikle aile konutu şerhi, bu tür hak kayıplarını önlemenin en etkili yoludur.

Mal paylaşımı ve ev satışları söz konusu olduğunda, taraflar arasında ciddi uyuşmazlıklar çıkabiliyor. Bu noktada sıkça dile getirilen “Eşim evimizi benim onayım olmadan satabilir mi?” sorusu, hukuki desteğin gerekliliğini de ortaya koyuyor. Bu gibi durumlarda, tapu işlemlerine müdahale etmek ve haklarınızı korumak için bir avukata danışmak en doğru adım olacaktır.