Parası ödenen evin teslim edilmemesi halinde hak sahibinin başvuracağı bazı yasal yollar bulunmaktadır. İlk olarak satıcıya ya da müteahhite noter kanalıyla ihtarname gönderilebilir. Söz konusu ihtarnamede evin teslim edilmediğine dair durumlar belirtilir ve teslim yapılması adına makul bir süre tanınabilir. Gönderilecek ihtarnamenin ilerleyen aşamalarda açılacak davanın bir delili olabileceği unutulmamalıdır. İhtar ile beraber tüketici mahkemesine başvuru yapılabilir. Ancak bu başvuru konutun tüketici işlemi olarak değerlendirilmesi sonrasında yapılabilir. Ev teslim edilmemiş ya da sözleşme şartları yerine getirilmemiş ise tüketici dava açarak ödediği paranın iadesiyle birlikte tazminat talep etme hakkına sahiptir.
Parası Ödenen Evin Teslim Edilmemesi ve Dava Süreçleri
Parası ödenen evin teslim edilmemesi ve dava süreçlerinde tapu iptal ve tescil davasına başvurulabilir. Söz konusu dava ile tapunun hak sahibine devri talep edilmektedir. Ancak bu süreçlerin tamamında deneyimli bir avukat yer almalıdır. Çünkü dilekçe hazırlama veya davanın açılması gibi aşamalar bireysel olarak birtakım eksiklikleri beraberinde getirebilir.
Maddi ve manevi tazminat davalarında ise meydana gelen zararlar talep edilir. Örnek olarak kira gideri bir maddi tazminat olarak kabul edilirken yaşanan mağduriyet ve stres de manevi zarar oluşturur. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bu dava da yine avukatlar aracılığıyla hazırlanan dilekçe ile açılabilir.
İflas halinde müteahhit konkordato ilanı ya da iflas etme bilgisi vermiş ise alacaklılar sırasına girilebilir. Bu sayede paranın tamamını ya da bir kısmını geri alabilirsiniz. Fakat bu sürenin çoğu zaman belirsiz olduğu bilinir. Tüketicinin korunması hakkında kanunlar, tüketiciyi korumayı amaçlarken konut satış sözleşmelerinde de bazı hakları beraberinde getirir. Ayrıca teslim edilemeyen mallar için yapılan ödemelerin iadesiyle sözleşme fehsi gibi haklar, Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir.
Parası Ödenen Malın Teslim Edilmemesi
Parası ödenen malın teslim edilmemesi sürecinde satış sözleşmeleri devreye girer. Borçlar Hukukunun temelinde bulunan bu süreçte iki tarafa borç yükleyen iradi sözleşmeler bulunur. Satış sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu uyarınca satıcının, satılan mal veya mülkiyeti alıcıya devretme, alıcının da buna karşılık bir ödeme borcu üstlenmesi şeklinde tanımlamıştır. Fakat söz konusu bu tanımla beraber satış sözleşmelerinde birden fazla seçenek bulunur. Sözleşmenin ifa hali, taraf olanların sıfatları ya da sözleşmeye konu olan eşya gibi gerekçeler ile satış sözleşmesi farklılık gösterebilir.
Satılanın teslim edilmemesi durumunda alıcının bazı seçim hakları bulunur. Satılanın teslimi için daha önce bir sürecini belirlenmiş olması şarttır. Ayrıca satıcının da bu süre içerisinde satılanı teslim etmiş olması gerekir. Teslim etmeme halinde alıcının bu duruma neden olmaması, dava süreçlerini beraberinde getirebilir. Kanunda açıkça bir düzenleme bulunmasa da dürüstlük kuralları kapsamında bir çıkarım yapılarak alıcının seçimlilik haklarından faydalanması sağlanabilir.
Satıcının satılan evi ya da herhangi bir malı hiçbir şekilde teslim etmemesi, ayıplı mal hükümleri kapsamında değerlendirilebilir. Bu durumda Türk Borçlar Kanunundaki seçim haklarıyla borçluya dava açılabilir. Söz konusu haklar verilen süre içerisinde borcun ifa edilmemesi devreye girer ve tazminat isteme hakkını doğurur. Aynı şekilde satılanın teslim edilmemesinden doğan zararlara da dikkat edilmelidir. Zararın türü belirlenmeli ve çözüm yollarına başvurulmalıdır. Sözleşme kapsamında ortaya çıkan zarar çeşitleri menfi ve müspet zarar olarak ikiye ayrılır. Müspet zararda alıcının seçimlik hakları arasında bulunan borcu ifası ve gecikme tazminatı talebinden vazgeçtiğini bildirmesi durumunda ortaya çıkan zararlar talep edilebilir.
Ayrıca müspet zararın oluşması için borçlunun kusurlu olma şartı vardır. Sonuç olarak parası ödenen evin teslim edilmemesi ya da malın teslim sorununda alıcının birçok hakkı bulunur ve deneyimli avukatlar aracılığıyla davalar açılabilir.
Teslim Tarihinde Verilmeyen Ev için Ne Yapılır?
Noter ile birlikte evin vaktinde teslim edilmemesi durumunda inşaat şirketi veya müteahhitlere yapılan başvurunun dikkate alınmaması durumunda. Ev Sahipleri (Hak Sahipleri) doğrudan tüketici mahkemelerine ya da asli hukuk mahkemeleri başvurması gerekmektedir.
Müteahhit Binayı Ne Zaman Teslim Etmiş Sayılır?
Gayrimenkul ve inşaat işlerinde teslim tarihi, müteahhidin inşaatın bittiğini iş sahibine ilettiği ve iş sahibinin de müteahhidin olan bu görevini onun tarafından yerine getirilmiş olduğunu (Kabul Beyanı) onayladığı durumda inşaatı teslim etmiş sayılır.