Muris muvazaası olarak da bilinen mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptal davası resmiyette satış olarak gösterilmiş tasarrufunun mal kaçırma nedeniyle geçersizliğinin tespit edilmesi, dolayısıyla tapu kaydının da iptal edilmesinin talebiyle gerçekleşen bir dava türüdür. Bu durumda saklı pay sahibinin olup olmamasına bakılmaksızın tapu iptali ve tescili davası açılabilmektedir. Bu dava sayesinde resmi sözleşme ve işlemin mal kaçırmaya dayalı olarak geçersiz olduğunun tespit edilip buna göre gerçekleşen tapu kaydının iptal edilmesi istenir.
Yargıtay kararlarına bakacak olursak mal kaçırmaya dayalı işlemlerin iptal edilmesi adına açılan davaların mal kaçırılan varlığın kanıtlanmış olması ile muvazaaya dayalı işlemin tamamen iptal edileceği kabul edilir. Danışıklı işlem hukuken iptal edilir ve bunu temelinde hukuki işlem koşullarına uyumsuzluğu ve bu hakkın kötü kullanılmasının sınırlandırılması gibi ilkeler yer alır.
Bu davayı anlamak için öncelikle mal kaçırmanın tanımını kavramak gerekir. Mirastan mal kaçırma olarak da bilinen muris muvazaası, birinin mirasçısının miras hakkından yoksun bırakılması için gerçekte karşılığı olmasan gerçekleştirdiği kazandırmaları, satışı, ölünceye kadar bakım sözleşmesi gibi gösterilerek bunun meydana getirilmesidir. Buradaki amaç ise mirasçıların ileride mal kaçırma ya da tenkis davası açmalarını sağlayacak miras paylarını almalarının önüne geçmektir. Dolayısıyla miras bırakan kişi, bağışlamak istediği mallarını satmış gibi göstererek mirasçıların ileride dava açmasının önüne geçmek ister. Fakat böyle bir durum söz konusuysa miras bırakan kişinin gerçekteki isteği bağış olmasına karşın hukuki işlem görünürde satış olarak gösterilmekte, hem irade uyuşmazlığı meydana gelirken hem de şekil şartı eksikliği meydana gelir. Bu durumda hukuki işlem geçersiz kılınmaktadır.
Muris Muvazaası Unsurları Nelerdir?
Miras bırakan kişinin mirasçıların elde ettikleri miras hakkından faydalanmaması adına gerçekleştirdiği, gerçek irade ile uyuşmayan ve hüküm ile sonuç doğurmayan bir sözleşme olan görünürdeki sözleşme, bu davaların açılmasındaki başlıca nedendir. Mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptal davası genellikle bu nedene bağlı olarak açılabilir. Tapu memurunun gözetiminde gerçekleştirilen satış ya da ölene kadar bakma sözleşmeleri, mal kaçırmanın dışarıdan gözüken halidir. Aslında gerçekte sözleşmendeki diğer taraf miras bırakış kişiye taşınmazın bedelini ödememekte ya da tapuda belirtilen bedelden daha düşük bir bedel ödemektedir. Böylece gerçekleşen işlemlerde üçüncü şahıslar yanıltılır ve ödeme yapılmış gibi gösterilir.
Görünürde gerçekleşen sözleşme haricinde muvazaa sözleşmeleri de bu konuya dahil olmaktadır. Miras bırakan kişi ile diğer kişi arasında görünüşte işlemin üçüncü şahısları aldatmak için gerçekleştirdiği, aslında sonuç ve hüküm doğurmayacağı ile ilgili anlaşma yapılan bir sözleşme türüdür. Bu sözleşme yazılı olarak yapılmak zorunda değildir. Görünürdeki sözleşmeden önce ya da bu sözleşme ile aynı zaman diliminde yapılabilmektedir. Muvazaalı sözleşme temsilci ya da miras bırakanın kendisi tarafından yapılabilmektedir.
Mal kaçırma unsurlarının meydana gelmesi için mirasçıların aldatılmış olması gerekir. Bu davada miras bırakan kişinin hedefi, mirasçıları aldatıp mirastan mal kaçırmaktır. Görünürde gerçekleşen işlemlerin diğer taraf dışındaki tüm mirasçıları etkiler. Miras bırakan kişi ile üçüncü kişi arasında gerçek niyetlerini belirttiklerini ancak bunu mirasçılardan gizli tutukları bağış analşması gizli işlemdir. Muris muvazaasında bu görünürde öyle gibi gözüken işlem, kişilerin gerçek niyetleri ile uyuşmamasından dolayı geçersiz kılınır. Gizli işlem ise gerekli şekil şartlarını karşılamasından dolayı geçerli kabul edilir. Çünkü bu sözleşme kişilerin iradelerine uygun şekilde meydana gelmektedir.
Mirastan Mal Kaçırma Durumunda Ne Yapmalı
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal davası sürecine girmek, bu durumla karşılaşıldığında gerçekleşmektedir. Yargıtayın aldığı kararlara göre saklı pay sahibi olup olmasına bakılmadan miras hakkı ellerinden alınmış olan tüm mirasçılar mal kaçırma nedeniyle tapu iptali davası açabilmekte, tabu iptali ve tescil talebinde bulunabilmektedirler. Bu dava sayesinde görünüşte resmi olan sözleşmenin mal kaçırma sebebi ile geçersiz olduğunun kanıtlanması ve buna bağlı oluşan tapu kaydının iptal edilmesi talep edilebilmektedir.
Miras bırakan kişinin mirasçılardan mal kaçırmak için gerçek amacının bağış olasına rağmen malvarlığına dahil olan bir malı görünüş olarak başkasına satma ya da devretme şeklinde gösterilen sözleşmeler gerçekleştirebilmektedir. Miras bırakan kişi tarafından gerçekleştirilen bu muvazaalı taşınmazın devir işlemleri hukuki açıdan geçerliliğe aykırıdır. Ayrıca şekil şartlarına da aykırı olduğundan geçersiz sayılır.
Mirasçılar ve temsilciler aracılığıyla açılacak mal kaçırma davası nedeniyle tapu iptal ve tescili davası, muvazaalı tapu devir işleminin hukuk açısından geçersiz bir işlem olduğunun tespit edilip tapunun iptal edilmesini kapsar. Bu davada bazı prensipler söz konusudur. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına bakıldığında muvazaaya dayalı işlemlerin iptalinin gerçekleşmesi için görülen davalarda muvazaanın varlığının kanıtlanmış olması ile muvazaaya dayanan işlemler tamamen iptal edilir. Mirastan mal kaçırmadan kaynaklı tapu iptal ve tescil davalarında miras bırakan kişinin gerçek iradesinin tespit edilmesi amaçlanır. Miras bırakan murisin gerçek iradesinin tespiti için Yargıtay tarafından bazı şartlar koyulmuştur. Yargıtay tarafından getirilen şartlar şunlardır:
- Aile içindeki beşeri ve sosyal ilişkiler
- Miras bırakan kişinin ve miras bırakılan kişinin mali durumları
- Yörede yer alan gelenekler, olayların akış biçimi, toplumsal eğilimler
- Miras bırakan kişinin sözleşme yapmak ile ilgili haklı bir sebebe sahip olup olmadığının araştırılması
- Satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değerler arasındaki farkın araştırılması
Yargılama esnasında belirtilen şartların detaylıca araştırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda miras bırakan kişinin gerçek iradesi tespit edilmektedir. Gerçekleşen araştırma ve değerlendirmelerin sonucunda ise mahkeme tarafından yapılan satış işleminin muvazaalı olup olmadığına karar verilmektedir. Alınan karara göre tapuda mülkiyet devri işlemleri iptal edilmektedir. Böylece bu satış işlemi hiç gerçekleşmemiş olur ve mirasçılar bu taşınmazın tapu sicilinde malik olarak kaydedilmiş olurlar.
Kimler Mirastan Mal Kaçırma Davası Açabilir?
Mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptal ve tescili davası açabilecek kişiler bellidir. 1974 tarihinde onaylanan 1-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yer alanlara göre muris muvazaası hakkında belirleyici role sahip olan ve bu dava açabilen kişiler belirlenmektedir. Bu kanuna bakarsak, miras bırakan kişinin gerçekte bir bağışta bulunmak amacıyla tapu siciline kayıtlı olan taşınmazını tapu memuru gözetimiyle satış olarak kaydettirmesi durumunda saklı pay sahibi olup olmadığı fark etmeksizin tüm mirasçılar miras haklarının çiğnendiğini öne sürerek bu savayı açma haklarına sahiptirler. Bu durumda dava açamayacak kişiler şunlardır:
- Mirasçılıktan çıkarılan kişiler
- Mirası reddeden kişiler (reddi miras gibi)
- Miras hakkından feragat etmiş kişiler
Mirastan Mal Kaçırma Davası Ücretleri
Mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptal ve tescili davası her davada olduğu gibi bazı ödemelere sahiptir. Mirastan mal kaçırma sebebiyle açılan davalarda mahkeme ve avukat masrafları değişkenlik göstermektedir. Davanın nedeni olan mirasın değeri, davanın karmaşık olup olmaması, davanın süresi ve avukatın sahip olduğu tecrübe gibi nedenler masrafları etkilemektedir.
Mahkeme masrafları, davanın değeri üzerinden ödenmesi gerekli görülen harçlar, keşif ücretleri, posta masrafları ve bilirkişi ücretleri dahil olmak üzere pek çok nedenle meydana gelebilmektedir. Masraflar ve dava süreci hakkında gerekli bilgileri edinmek için bir avukata başvurmak önemlidir.