Günümüzde dijital veriler, ceza soruşturmalarının temel dayanaklarından biri haline gelmiştir. Özellikle cep telefonları, bilgisayarlar ve diğer dijital cihazlar üzerinde yer alan görseller (fotoğraf, video, ses kayıtları vb.) birçok dosyada kritik delil niteliği bulunmaktadır.
Bu noktada merak edilen konulardan biri de şudur: Savcılık silinen fotoğrafları geri getirebilir mi?
Bu sorunun yanıtı; olayın niteliğine, kullanılan teknolojik imkanlara ve yürütülen soruşturma kapsamında uygulanan adli bilişim süreçlerine göre değişkenlik gösterebilir. Ancak silinmiş verilerin geri getirilmesi mümkün olabilmektedir. Bu tür durumlarda adli bilişim uzmanlarının teknik bilgi ve donanımı büyük önem taşımaktadır.
Ceza Soruşturmalarında Dijital Delillerin Yeri ve Önemi
Ceza yargılamasında delil serbestisi ilkesi geçerli olmakla birlikte, delilin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesi zorunludur. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 134 kapsamında, dijital materyallere el konulması, inceleme yapılması ve bu materyallerin imajının alınması mümkündür.
Bu kapsamda, silinen verilerin geri getirilmesi de adli bilişim sürecinin bir parçası olarak karşımıza çıkabilir. Nitekim, günümüzde birçok soruşturma dosyasında dijital cihazlardan elde edilen silinmiş veriler, dosyanın seyrini değiştirebilecek delil niteliğinde değerlendirilmektedir.

Ceza Soruşturmasında Fotoğraf Silmek Delil Karartma Sayılır mı?
Ceza soruşturmaları sürecinde taraflar veya şüpheliler tarafından dijital verilerin (örneğin mesajlar, fotoğraflar, e-postalar) silinmesi sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu noktada “fotoğraf silmek” eyleminin delil karartma kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, Türk Ceza Kanunu (TCK) m.281 ışığında ele alınmalıdır.
TCK m.281’e göre; bir suçun delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren kişi hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Şayet bir kişi, hakkında yürütülen ceza soruşturması sırasında, aleyhinde delil niteliğinde olabilecek fotoğrafları kasten silerse, bu durum “delil karartma suçu” kapsamında değerlendirilebilir.
Ancak bu durumun suç sayılabilmesi için kişinin kastının olması, yani silme eylemini bilinçli şekilde delil yok etmek amacıyla gerçekleştirmiş olması gerekir. Ayrıca söz konusu verinin gerçekten delil niteliğinde olması, yani somut olayla bağlantısının kurulabilmesi önem taşır.
Dolayısıyla, her “silinen fotoğraf” delil karartma sayılmayabilir; olayın koşulları, soruşturmanın kapsamı ve delilin içeriği dikkate alınarak somut bir değerlendirme yapılmalıdır.
Veri Kurtarma Sürecinde Savcılığın Yetkileri Nelerdir?
Ceza muhakemesi kapsamında yürütülen soruşturmalarda, savcılık makamı delil elde etme ve koruma noktasında geniş yetkilere sahiptir. Silinen dijital verilerin – örneğin fotoğrafların – geri getirilmesi amacıyla adli bilişim tekniklerine başvurulması, Cumhuriyet savcısının talimatı ve kararıyla mümkün olabilmektedir.
CMK m.134’e göre, bilişim cihazları üzerinde inceleme yapılabilmesi için hakim kararı, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise savcılık kararı gerekmektedir. Bu karar doğrultusunda şüpheliye ait bilgisayar, cep telefonu ya da dijital depolama cihazı üzerinde imaj alma (disk kopyası) işlemi yapılabilir. İmaj alınan cihazlar daha sonra adli bilişim uzmanları tarafından analiz edilerek, silinmiş veriler kurtarılmaya çalışılır.
Savcılık, bu süreçte bilirkişi görevlendirmesi yaparak hem teknik hem de hukuki delil değerlendirmesini yürütür. Ancak özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması ve orantılılık ilkesi, bu tür müdahalelerde mutlaka gözetilmelidir.

Silinen Fotoğraflar Gerçekten Kalıcı Olarak Yok Olur mu?
Silinen dijital fotoğraflar, kullanıcı tarafından silinmiş olsa dahi, teknik olarak çoğu zaman tamamen yok olmamaktadır. İşletim sistemleri, bir veriyi sildiğinde genellikle sadece dosyanın yerini işaretleyen metadata bilgilerini kaldırır; fotoğrafın kendisi cihazın belleğinde bir süre daha erişilebilir durumda kalabilir.
Bu durum, özellikle Seviye 2 ve Seviye 3 veri bloklarında adli bilişim uzmanları tarafından geri getirme işlemi yapılmasını mümkün kılmaktadır. Bu veriler; geri dönüşüm kutusu, geçici dosyalar, slack space gibi alanlarda yer alabilir. Hatta üzerine veri yazılmadığı sürece, bu fotoğrafların büyük kısmı adli analiz araçlarıyla geri getirilebilir.
Ancak bir verinin üzerine yeni veri yazıldığında veya disk formatlandığında, bu kurtarma ihtimali önemli ölçüde azalır. Bu nedenle, savcılığın müdahale süresinin hızlı olması, verinin kurtarılabilirliği açısından kritik öneme sahiptir.
Silinen Fotoğraflar Geri Getirilebilir mi?
Her ne kadar bir fotoğraf ya da dosya kullanıcı tarafından silinmiş olsa da, bu veri fiziksel olarak cihazdan tamamen yok olmamış olabilir. Bu durum, cihazın üzerine yeni veri yazılıp yazılmamasına ve veri kurtarma araçlarının düzeyine göre değişebilmektedir.

Geri Getirme Süreci Nasıl Gerçekleşebilir?
- Adli Bilişim İncelemesi:
Dijital materyale el konulduktan sonra, özel yazılımlar aracılığıyla silinen veriler geri getirilebilmektedir. Bu incelemeler sırasında “disk imajı alma”, “hash kontrolü”, “sektör bazlı analiz” gibi yöntemler uygulanabilir. - Silinmiş Dosya Kategorileri:
Fotoğraflar genellikle şu veri kategorilerinde yer alabilir:- Aşama 2 – Silinmiş Dosyalar: Metadata silinse de veri blokları bozulmamış olabilir.
- Aşama 3 – Atık Alanlar (Slack Space, Unallocated Space): Dosya tam anlamıyla silinmemiş, sadece görünürlüğü ortadan kalkmış olabilir.
- Aşama 5 – Üzerine Yazılmış Veriler: Bu tür dosyaların kurtarılması oldukça zordur ancak bazı durumlarda izleri kalabilmektedir.
Bu süreçte yapılan işlemlerin amacı, ceza soruşturmasında delil niteliği taşıyabilecek verilerin tespit edilmesidir. Elbette her verinin geri getirilmesi mümkün olmayabilir; ancak teknik olarak bu tür işlemlerin yapılabildiği örnekler bulunmaktadır.
Silinen Veriler Delil Niteliği Taşıyabilir mi?
Elde edilen dijital verilerin yargılamada kullanılabilmesi için öncelikle hukuka uygun şekilde temin edilmiş olması gerekmektedir. CMK m. 134 gereğince hakim kararı ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcılık kararı ile dijital inceleme süreci başlatılabilir.
Bu süreçte veri bütünlüğü, imaj alma ve hash doğrulama gibi teknik kriterler sağlandığı takdirde, silinen fotoğraflar delil olarak dosyaya dahil edilebilir.
Delil Karartma Amacıyla Silinen Veriler
Bazı durumlarda şüpheliler, delil olabilecek fotoğraf, video ya da dosyaları cihazlardan silmeye çalışmaktadır. Ancak yalnızca “silme” işlemi ile verilerin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Örneğin:
- Verinin yalnızca işaretleri silinir (metadata)
- Slack Space ya da Unallocated alanlarda veriler kalabilir
- Üzerine veri yazılmadıkça silinen dosyalar kurtarılabilir
Bu nedenle delil karartmaya yönelik bu tür teşebbüsler, adli bilişim tarafından tespit edilebilir ve şüpheli aleyhine yorumlanabilir.
Uygulamada Karşılaşılan Örnekler
Ceza dosyalarında, özellikle:
- Tehdit ve şantaj suçları
- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar
- Bilişim suçları (TCK 243-245)
- Kasten yaralama veya hakaret gibi suçlarda dijital delil önemi
gibi olaylarda, silinmiş fotoğrafların geri getirilmesiyle soruşturmanın seyri değişebilmektedir. Bu tür dosyalarda savcılıklar, bilirkişi incelemesi ya da kolluk aracılığıyla adli bilişim desteği talep edebilir.
Savcılık Silinen Fotoğrafları Geri Getirebilir mi?
Teknik olarak mümkün olan durumlarda, savcılıklar silinmiş dijital verilerin geri getirilmesine yönelik işlemleri başlatabilir. Bu süreç, Ceza Muhakemesi Kanunu, kişisel verilerin korunması, delil elde etme usulleri ve adli bilişim teknikleri kapsamında yürütülmektedir.
Her olay kendi özelinde değerlendirilmekle birlikte, silinen verilerin geri getirilmesi ve delil olarak dosyaya eklenmesi mümkündür. Bu tür işlemlerin hem teknik hem de hukuki yönleri olduğu için, soruşturmanın bu aşamasında uzman avukat desteği ile hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Silinen Fotoğrafların Geri Getirilmesine İlişkin Emsal Kararlar
Yargı makamları, dijital delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sürecinde özellikle silinmiş verilerin kurtarılmasıyla ilgili çeşitli kararlara imza atmıştır. Gerek Yargıtay içtihatları gerekse yerel mahkeme kararları, bu tür verilerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi halinde delil niteliği taşıyabileceğini ortaya koymaktadır.
Örneğin, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bir kararında, şüpheliye ait telefondan adli bilişim yoluyla kurtarılan silinmiş fotoğrafların, suçun işleniş biçimini ortaya koyması nedeniyle hükme esas alınabileceği kabul edilmiştir. Ancak aynı zamanda, delilin elde edilme sürecinde hukuka aykırılık varsa, CMK m.206 ve 217 gereğince bu delillerin hükme esas alınamayacağı da vurgulanmıştır.
Dolayısıyla emsal kararlar, hem teknik imkanların kullanılmasıyla silinen fotoğrafların delil olarak değerlendirilebileceğini hem de bu sürecin hukuka uygun yürütülmesinin şart olduğunu ortaya koymaktadır.
Davalarda Ses ve Görüntü Kaydı Delil Sayılır mı ?
Davalarda Ses ve Görüntü kaydı teknolojik gelişmeler ile birlikte insanların sesinizi veya görüntünüzü rızanız olmadan kolayca kaydedebiliyor ve fotoğraf çekebiliyor. Teknolojinin sağladığı bu imkânlar ile birlikte özel hayatların gizliliği ilkesini ihlal eden (KVKK) davranışları beraberinde getiriyor. Yani bireyler özel hayatların gizliliğini (KVKK) ihlal ederek gizli bir şekilde ses veya görüntü kaydı yapabilir ve bunları davalarda delil olarak kullanmak isteyebilirler. Davalarda Ses ve Görüntü Kaydı Delil Sayılır mı? Konusunda daha detaylı bilgi almak için makalemizi incelebilirsiniz.
Davalarda Mahkeme Kararı ile WhatsApp Mesajları Çıkar mı ?
Davalarda Whatsapp mesajları başta olmak üzere diğer kayıtlar mahkemeye delil amacıyla sunulabilir. Fakat mesajların hukuki anlamda bir delil olarak kabul görmesi için bazı süreçlerin yerine getirilmesi gerekir. İlk aşamada delilin niteliği önemlidir. Davalarda Mahkeme Kararı ile Whatsapp Mesajları Çıkar mı ? konusunda daha detaylı bilgi almak için makalemizi inceleyebilirsiniz.
Instagram Mesajları Delil Olarak Kullanılabilir mi ?
Gerek Türkiye’de gerekse pek çok ülkede sosyal medyaya ait olan mesajlar delil olarak kabul edilebilir. Ancak doğruluğu ve güvenirliği ispatlandıktan sonra bu süreçte delil şeklinde sunulabilir. Haliyle Instagram mesajları delil olarak kullanılabilir mi araştırması yapanlar bu sürecin birtakım yasal düzenlemeler ve koşullara bağlı olduğunu bilmelidir. Instagram Mesajları Delil Olarak Kullanılabilir mi ? konusunda daha detaylı bilgi almak için makalemizi inceleyebilirsiniz.
Davalarda Telefon Kayıtları İstenir mi? ( Whatsapp, Telefon ve SMS Görüşmeleri)
Davalarda telefon kayıtları istenir mi? Her davada söz konusu olmayan bu durum ile ilgili yasal şartların yerine getirilmesi önemlidir. Yani belirli şartlara göre boşanma davalarında bu tür kayıtlar talep edilebilir. Kayıtların delil niteliği taşınabilmesi başta olmak üzere kayıtların mahkeme aracılığı ile resmi olarak alınması gerekmektedir. Davalarda Telefon Kayıtları İstenir mi? ( Whatsapp, Telefon ve SMS Görüşmeleri) Konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak için makalemizi inceleyebilirsiniz
Savcılık tüm silinmiş fotoğrafları geri getirebilir mi?
Her zaman değil, ancak üzerine veri yazılmamışsa geri getirilme ihtimali yüksektir.
Silinen fotoğraflar mahkemede delil olarak kullanılabilir mi?
Hukuka uygun elde edilmişse evet.
Üzerine yazılmış fotoğraflar kurtarılabilir mi?
Çok zor olmakla birlikte teorik olarak mümkündür.
WhatsApp üzerinden silinen fotoğraflar geri getirilebilir mi?
Uygulama ve yedeklemelere bağlı olarak evet.
Cihaz fabrika ayarlarına döndürülürse veriler kurtarılabilir mi?
Bazı durumlarda kurtarma işlemleri yine de yapılabilmektedir.
Savcılık dijital cihazlara el koyabilir mi?
Hakim kararı ile ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcılık kararıyla evet.
Geri getirilen fotoğraflar dosyaya delil olarak girer mi?
Teknik yeterlilik ve hukuka uygunluk varsa evet.
Bilgisayardan silinen fotoğraflar da kurtarılabilir mi?
Evet, hard disk yapısına göre değişmekle birlikte mümkündür.
Telefon yedekleri incelenebilir mi?
Evet, iCloud ya da Google Drive gibi alanlardaki yedekler incelemeye konu olabilir.