Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Şiddet, aile içi dinamikleri derinden sarsan ve evlilik birliğini zedeleyen en ciddi sorunlardandır. Şiddet nedeniyle boşanma davası günümüzde en çok görülen boşanma sebeblerinden biridir. Fiziksel, duygusal, psikolojik veya ekonomik olsun, şiddetin herhangi bir formu, bireylerin temel haklarını ihlal eder ve yaşam kalitesini düşürür. Bu bağlamda, şiddet nedeniyle boşanma davaları, mağdurların hem güvenliklerini sağlama hem de haklarını koruma mücadelesinde kritik bir hukuki süreçtir. Bu süreçte hem fiziksel hem de duygusal zarar görüldüğü için şiddet mağdurları, hukuki sürecin yanı sıra psikolojik destek ve rehabilitasyon hizmetlerinden de yararlanmalıdır. Psikolojik danışmanlık, mağdurların yaşadıkları travmaları aşmalarına ve yeniden sağlıklı bir yaşam kurmalarına yardımcı olur. Bu süreci iyi geçirmek tekrar hayatınızı düzene sokmanıza, daha mutlu, sağlıklı ve düzenli hissetmeniz için önemlidir. Boşanma davasının nasıl açılacağını ise bir diğer makalemize tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Şiddet Nedeniyle Boşanma Davalarında Deliller ve Şiddetin İspatı

Bu davalarda oldukça geniş bir delil yelpazesi söz konusudur. Şiddet nedeniyle boşanma davası açılırken şiddete ilişkin olarak; SMS ve arama kayıtları, tanık beyanı, ses, görüntü kayıtları, darp raporu gibi farklı deliller davada güç kazanılması açısından oldukça önemlidir. Dava ile iddia edilen olgunun deliller ile ispatı için akla ilk gelen seçenek darp raporu almaktır. Bu darp eylemini resmi kayıtlara geçireceği için oldukça önemli bir adımdır. Hayata kast derecesinde ileri giden bir eyleme karşı suç duyurusunda bulunarak karşı tarafı soruşturma altında bırakmak ta boşanma davasında haklılığı kanıtlamada yardımcı olacaktır.

Boşanma Davasında Şiddetin İspatlanmasının Hukuki Sonuçları

Fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik fark etmeksizin şiddetin her türlüsünün boşanma davasında ispatlanması boşanma sebebidir ve şiddet uygulayıcısı eş açısından kusurlu davranış teşkil etmektedir. Kusurlu davranışı sebebiyle evlilik birliğinin temelinin sarsılmasına yani halk arasındaki adıyla, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren eş, diğer şartların da mevcut olması halinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlüdür. Bunun yanında yargılama giderleri ile karşı tarafın vekalet ücretini de kusurlu olan taraf ödeyecektir.

Fiziksel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davasında Tazminat

Boşanmadan kaynaklı tazminat istemleri maddi ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılır. Tazminat talep edilebilmesi için fiil, zarar ve kusur deliller ile birlikte ispatlanmalıdır. Tazminat talep eden tarafın daha az kusurlu veya kusursuz olması halinde uygun bir maddi tazminat talep edilebilir, aksi taktirde tazminat talep edilemez. Manevi tazminat talep edilebilmesi için de talepte bulunan tarafın kişilik hakkının saldırıya uğraması ve tazminat istenen tarafın kusurlu olması gerekmektedir. Manevi tazminatta, tazminat talebinde bulunan tarafın daha az kusurlu olma şartı aranmamaktadır.

Tazminat ne kadar yüksek miktarda talep edilirse edilsin hakim, meydana gelen zarardan daha fazlasına hükmedemez. Aynı zamanda tazminat miktarı hakkaniyete göre belirlenir ve tazminatın üst sınırı tazminat borçlusunun mali gücü kadardır. Karşı tarafın mali durumunun elvermeyeceği miktarlar talep edilemez.

Fiziksel Şiddet Nedeniyle Geçici Koruma ve Tedbirler

Şiddet gören taraf eğer polise başvurduysa geçici koruma yöntemlerinden yararlanabilir. Geçici korumanın kapsamı epey geniş olmakla birlikte henüz soruşturma öncesi safhadaki geçici koruma talebinin mağdurdan gelmesine gerek duyulmamaktadır.

Aile mahkemesi hakimi şiddet mağduru tarafı korumak için oldukça geniş yetkiye sahiptir. Örneğin hakim mağdur tarafın aile evinden farklı bir yerleşim yeri tayin edebilmekte hatta mağdurun kimlik bilgilerini değiştirebilmektedir.

Fiziksel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı

Evlilik süresince edinilen mallar, genel olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” ne tabidir. Bu rejime göre, eşlerin evlilik sırasında edindikleri mallar ortak mal olarak kabul edilir ve boşanma durumunda yarı yarıya paylaşılır. Ancak, evlilik öncesi edinilen mallar, miras yoluyla elde edilen mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşım dışında kalır.

Mal paylaşımı, temel olarak mal rejimi kurallarına göre yapılır ve kusur genellikle bu paylaşımı etkilemez. Ancak, boşanma davasında hakim, kusurlu tarafın diğer tarafa verdiği zararı göz önünde bulundurarak tazminata hükmedebilmektedir.

Taraflardan birinin diğer eşin kişisel malına katkıda bulunması durumunda, katkıda bulunan tarafın katkı payı alacağı olabilir. Ayrıca, bir karşı tarafın malının değerinde artış olmuşsa, diğer taraf bu artıştan değer artış payı talep edebilmektedir.

Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Şiddet nedeniyle boşanma davası yaklaşık olarak 1-1,5 yıl sürer. Bu süreyi kısaltmak için gerekli prosedürlerin sağlıklı işlenmesi ve usule uygun olması, tanıkların duruşmada hazır tutulması, tebligatların takibatı gibi önemli detaylar şiddet  nedeniyle açılan boşanma davasını hızlandıracak etkenlerdir. Dolayısıyla alanında uzman bir avukata danışmak oldukça etkili olacaktır.

Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Bu hususta hakime takdir yetkisi verilmiştir. Hakim velayetin verileceği tarafa karar verirken dava konusu boşanma sebebine değil, 18 yaşını doldurmamış veya akıl sağlığı durumunu göz önünde bulundurarak çocuğun menfaatine uygun karar verecektir. Çocuğun her iki ebeveyn ile olan ilişkisi hakim tarafından göz önünde bulundurulur. Çocuğun menfaati belirlenirken hem maddi hem manevi olarak hususlar dikkate alınır. Manevi olarak çocuğun hangi ebeveyniyle birlikte yaşamayı tercih edeceği, nerede psikolojik olarak bakımının daha iyi sağlanacağı değerlendirilirken; maddi olarak daha iyi eğitim ve gelecek sağlanacak, yaşam şartları açısından uygun ortama ve duruma sahip olan ebeveyn tercih edilecektir.

Velayeti talep eden tarafın çocuğa karşı ilgili olma, bakımını üstlenebilme durumu gibi çocuğun yararının dışında, bu ebeveynin akıl sağlığı, kötü davranışı, şiddete meyilli olup olmadığı, yaşama ortamı, bağımlılığı, ekonomik durumu gibi kendi durumu da dikkate alınacaktır. Ayrıca çocuğun ihmal edilmesi ve sorumluluğunun başkasına bırakılması, olumsuz olarak yönlendirilmesi hakim tarafından dikkate alınacaktır.

Psikolojik Şiddet Nedir, Psikolojik Şiddete Karşı Neler Yapılmalıdır?


Psikolojik şiddet, kişinin eşini kendi himayesi ve egemenliği altında görmesi, ona istediğini yaptırabileceğini düşünmesi, eşinin hal ve davranışlarını kontrol etmeye çalışmasıdır. Bireyler arasındaki ilişkilerde sıkça rastlanan ve son derece güçlü, geçerli bir şiddet unsurudur. Genellikle, taraflardan birinin,  karşı tarafı aşağı görmesi veya küçümsemesi şeklinde karşınıza çıkar. Bu tür şiddet, fiziksel şiddet kadar yıkıcı olabilir ve çoğu zaman zor fark edilir bir şekilde ortaya çıkar.

Eşlerin birbirine uyguladığı psikolojik şiddet, evlilikleri dayanılmaz bir noktaya taşıyabilir. Sürekli eleştirilme, değersiz hissettirilme ve manipülasyon gibi davranışlar, mağdur olan tarafın kendine güvenini zedeler ve psikolojik sağlığını olumsuz etkiler. Bu durum, evlilikte artık çözülmesi imkansız hale gelen sorunlar oluşturabilir ve eşlerin arasındaki sevgi ve saygı bağlarını tamamen koparabilir. Bu durumda aile yapısını oldukça olumsuz etkiler.

Çoğu insan tarafından psikolojik şiddet, bir boşanma sebebi olarak algılanmasa da, aslında çok geçerli ve yeterli bir sebeptir. Psikolojik şiddetin etkileri, zamanla birikir ve mağdurun yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür. Bu tür bir ortamda sağlıklı bir ilişki sürdürmek neredeyse imkansızdır.

Bu tür şiddet durumlarında, mağdurun durumu fark edip yardım alması son derece önemlidir. Psikolojik şiddete maruz kalan bireylerin, destek aramaktan ve gerekli hukuki adımları atmaktan çekinmemeleri gerekir. Bir boşanma avukatından yardım almak, hem mağdurun haklarının korunmasını sağlar hem de sürecin daha sağlıklı ve adil bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur.

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir