Hizmet tespit davasında ispat yükümlülüğü ile ilgili hükümler, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda belirtilmiştir. Hizmet tespit davası, sigortalı çalışmanın tespit edilmesine yönelik hukuki bir yoldur. Sigortasız çalıştırılan ve bu yüzden sigorta primleri yatırılmayan işçilerin geçmişe dönük olarak sigorta primlerinin tamamlatılmasında önemli bir davadır. Hizmet tespit davası açan kişiler, bu şekilde eksik sigorta primlerinin tamamlanmasını sağlar. Hizmet tespit davası hakkında bilinmesi gereken tüm detayları bu yazımızda bulabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davası Nedir?
Sigortalılığın tespiti davası olarak da bilinen hizmet tespit davası, geçmişe yönelik eksik olan sigorta primlerinin tamamlatılması için açılır. Bu dava hizmetin türünü, kapsamını, süresini ve genel olarak şartlarını belirlemek için kullanılır. Sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik yatırılan kişiler hizmet tespit davası açabilir. İşe giriş belgesi olmayan, uzun veya kısa vadeli sigorta primleri yatırılmadan sigortasız olarak çalıştırılan işçiler bu dava ile prim kayıplarını telafi edebilir. Bu nedenle hizmet tespit davası sigortalı çalışanların emeklilik hususunda önemli bir yere sahiptir.
Sigorta tespit davası sayesinde işçi lehine bir karar çıkarsa, işçinin önceden sigortasız çalıştığı dönemler tespit edilir. Hizmet tespit davası iş sözleşmesine dayalı unsurlarını ortaya koymak, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri netleştirmek için önemlidir. Hizmet tespit davaları genellikle mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuk veya müzakereler yoluyla çözülmeye çalışılır. Daha önceden sigortası eksik yatan veya hiç sigorta yaptırılmadan çalıştırılan kişiler bu dava ile eksik primlerini tamamlatmış olur.
Hizmet Tespit Davasında Görevli Mahkeme
Hizmet tespit davası görevli mahkeme işçi ile iş veren arasındaki uyuşmazlık olması sebebiyle iş mahkemesidir. İş mahkemelerinin olmadığı yerlerde adliyelerdeki asliye hukuk mahkemesine başvurulması gerekir. Hizmet tespit davasının çözümü, mahkeme kararı, taraflar arasında yeni bir sözleşmenin oluşturulması veya anlaşmazlık konusunun başka bir hukuki yolla çözülmesi şeklinde gerçekleşir.
Hizmet Tespit Davasında Zamanaşımı Süresi
Hizmet tespit davasında zamanaşımı, işçinin hizmette bulunduğu yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde geçerlidir. İşçi, sigortasız olarak çalıştığı süreden 5 yıl içinde hizmet tespit davası açabilir. Bu süre zarfında işçi yaşamını yitirmişse hizmet tespit davası açma hakkı kaybolmaz. Vefat eden işçinin mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren 5 yıl içinde hizmet tespit davası açma hakkına sahiptir. Burada belirtilen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olup bu zamanaşımı gerçekleştirdikten sonra açılan davalar reddedilir.
Hizmet Tespit Davasından Feragat
Hizmet tespit davasından feragat edilmesi sonuç doğurmaz. Hizmet tespit davaları, kamu düzenini ilgilendirdiği için davadan feragat edilmesi mümkün olmaz. Kişi sosyal güvenlik haklarından vazgeçemediği için hizmet tespit davası açıldıktan sonra inceleme başlatılır. Bir iş yerinde sigortasız olarak çalıştırılan işçiler, bu sürelerin tespit edilmesi için hukuk yoluna başvurabilir. Bu sayede geçmişe dönük olarak sigortalılık bilgileri ve çalışma incelemesi yapılır. Böylelikle çalışanların sosyal güvenlik hakları güvence altına alındığından emeklilik başvurusunda oluşabilecek problemlerin önüne geçilir.
Hizmet Tespit Davasında İspat Yükümlülüğü
Hizmet tespit davasında ispat HMK’da belirtilen genel kurala uygun olarak sigortalıya ait bir yükümlülüktür. Sigortalı çalışanlar, hizmet tespit davası açtığında primlerinin eksik veya hiç yatırılmadığını ispat etmek durumundadır. Bu şekilde dava dilekçesine ek olarak kanıtlar ve çeşitli belgeler sunmalıdır. Yargıtay içtihatları, hizmet tespit davasında işverene karşı aciz durumda olan işçiyi korumaya yöneliktir. Bu kapsamda kamu düzenini ilgilendiren bu durumda re’sen araştırma yükümlülüğü getirilir. Hizmet tespit davasında delil niteliğinde kullanılabilecek unsurlar arasında şunlar bulunur:
- Sigortalının iş yeri sicil dosyası
- Tanıklar
- İşveren nezdinde iş yeri dosyası
- Şirketin kuruluş kaydı
- Dernek ve esnaf sicil kaydı
- Sanayi ve ticaret odası kayıtları
- İmzalı maaş bordroları
- Bilirkişi raporu
İşçinin, hizmet tespit davasının kanıtlarını mutlaka resmi belge ile sunmasına gerek yoktur. Tanık dahil her türlü delil ile davasını ispatlaması yeterlidir. Resmi belge veya yazılı belge ile ispat edilen durumlarda tanık delili bertaraf edilmez. İşveren ve SGK, hizmetin geçtiği süreyi ve maaşı kabul etseler bile dava kamu düzeniyle ilgili olduğu için hakim araştırmaya devam eder.
Hizmet Tespit Davası Açma Şartları Nelerdir?
Hizmet tespit davası açma koşulları 5510 sayılı Kanunu’nun 86. maddesinin 8. fıkrasında yer alır. İşçinin iş yerinde çalıştığı sürenin tespitinde “Aylık prim ve hizmet belgesi” kullanılır. Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları SGK tarafından tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıkları yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde iş mahkemesine başvurarak ilam alabilir. Bu durumda mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Hizmet tespit davası açarken dikkat edilmesi gereken şartlar şunlardır:
- Şirketin kanun kapsamında belirtilenlerden olması
- Hizmetin işyerinde görülmüş olması
- Hizmetin sigortasız olmuş olması
- SGK’nın işçinin sigortasız çalıştığını tespit etmesi
- Tespit davasının uzun vadeli sigortalı çalışmaya yönelik olması
- Çalışma yılından itibaren 5 yıl geçmeden hizmet tespit dava başvurusunun yapılmış olması
Hizmet tespit davası iş mahkemelerinde açılır. Dava başvurusu sırasında SGK 4A statüsünde işçi sıfatı taşıyan kişinin belgeleri işveren tarafından SGK’ya vermemesi ya da sigortalının adına SGK kaydı açmamış olmasına dikkat edilir. SGK’ya bildirim yapılmayan işçi, bu şirketteki iş sözleşmesinin sona erdiği yılın bitiminden itibaren 5 yıl içinde iş mahkemesine başvurmalıdır.
Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Sürenin İstisnaları
Hizmet tespit davasında hak düşürücü süre mutlak nitelikte kabul edilmez. Yargıtay kararlarına göre bu hak düşürücü süre ile ilgili bazı istisnalar vardır. Eğer müfettiş durum tespit tutanağı veya tahkikat raporlarıyla çalışma tespit edilmemişse süre istisnası uygulanır. Bunun dışında hak düşürücü sürenin istisnası olarak şunlara dikkat edilmelidir:
- Asgari işçilik incelemesi sonucu işverenden sigortalının primleri SGK’dan icra yoluyla tahsil edilmişse
- İşveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalıdan sigorta primi kestiğini açıkça gösterdiği halde sigorta primini SGK’ya yatırmamışsa
- Sigortalı çalışırken memurluğa geçiş olduysa
- İşe giriş bildirimi SGK’ya zamanında yapılmış ancak bordrosu ve primi SGK’ya gösterilmemişse
- Kıdem tazminatı gibi işçilik hakları tazminatları aynı döneme ait kesin hüküm niteliğini taşıyan yargı kararları varsa hizmet tespit davaları zamanaşımına uğramaz.
Hizmet Tespit Davasını Kim Açabilir?
Hizmet tespit davası açmak için işçinin bizzat kendisi veya vefatı halinde hak sahiplerinin başvuru yapması yeterlidir. Hizmet tespit davaları, işçi mahkemelerine yapılan başvuru ile açılır. Sigortalı işçi, hizmet tespit davası açtığında bu şirkette hizmeti geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde mahkemeye gidebilir. Sigortalı vefat etmişse murisin hak sahiplerinin hizmet tespit davasına dair zamanaşımı süresi ölüm tarihinde itibarendir.
Hizmet Tespit Davasında Arabuluculuk Var Mı?
Hizmet tespit davasında arabuluculuk dava şartı değildir. Bu yüzden dava öncesinde arabulucuya başvurma zorunluluğu yoktur. Eğer bir işçinin sigorta primleri hiç yatırılmamış ve sigorta kaydı oluşturulmamışsa, arabulucuya gitmeden doğrudan hizmet tespit davası açabilir. Sigorta kayıtları kanuna göre gerektiği gibi yapılmayan ve primleri eksik yatırılan işçiler de hizmet tespit davası açabilir. Bu husus mahkeme tarafından tespit edildikten sonra SGK’a bildirilmesini talep eder.
Ayrıca Bakınız: Değer Kaybı Davası Kime Açılır?